Yeni Balkan Yayınevi, 24 Kasım Öğretmenler Günü vesilesiyle, 2019 yılından bu yana emekliye ayrılan öğretmenler için seri halinde yayınladığı “Dünü Bugüne Bugünü Yarına Bağlayan Köprü-Emekli Öğretmenlerimiz” kitabının bu yıl beşincisini yayınladı.

2023-2024 eğitim yılında, Kuzey Makedonya’nın farklı bölgelerindeki ilkokullarda Türkçe eğitim veren Sevim Cafer, Yüksel Usein, Garip Kartal, Yayo Yusuf, Erhan Ademoğlu, Cengiz İbrahim ve Gülşah Mula olmak üzere yedi öğretmenin hayat hikâyesine yer verilen kitap, bugün Yeni Balkan’da düzenlenen programla öğretmenlere hediye edildi.

Düzenlenen programa Kuzey Makedonya Eğitim ve Bilim Bakanlığı Eğitim Politikaları Devlet Danışmanı Gönül Bayraktar, MATÜSİTEB Genel Başkanı Tahsin İbrahim, kitapta yer alan öğretmenler, emekli öğretmenler ve öğretmenlerin yakınları katıldı.

“Her bir öğretmenin farklı hikâyesi var ve hepsi bizim için birbirinden değerlidir”

İlk olarak 2019 yılında, emekli öğretmenleri unutmamak ve tarihe not düşmek amacıyla böyle bir kitap yayınlamaya karar verdiklerini belirten Yeni Balkan Yayınevi Genel Yayın Yönetmeni Mürteza Sulooca, bu yıl da seri olarak bu kitabın devamını getirerek beşinci kitaba ulaştıklarını ifade etti.

Bu serinin haricinde Gostivar’daki 100 Türk öğretmenin hikâyesinin de yer aldığı kitapla, 2019 yılından bugüne kadar yaklaşık 150 öğretmenin hayat hikâyesini kitap haline getirdiklerini vurgulayan Sulooca, “Bu 150 öğretmen arasında kimisi öğretmenlik dışında kültürümüze, sanatımıza, siyasetimize not düşen öğretmenlerimizdir. En uzak, en ücra köylerde çok zor şartlar altında öğretmenlik yapan öğretmenlerimiz olduğu gibi aynı zamanda Garip Kartal gibi bilim alanında doktorasını yapmış, üniversitelere de katkı sunmuş öğretmenlerimiz var. Cengiz İbrahim gibi, yine sanat alanında hem kitaplarıyla, hem eserleriyle tarihimize not düşmüş öğretmenlerimiz var. Erhan Ademoğlu gibi folklorumuza, sanatıyla değer katan, öğrenci yetiştiren değerli öğretmenlerimiz var. Gülşah Mula gibi sivil sektörde iz bırakan, Türk toplumuna katkı sunan değerli öğretmenlerimiz var. Her bir öğretmenin farklı farklı hikâyesi var ve hepsi bizim için birbirinden değerlidir” dedi.

Mürteza Sulooca konuşmasının devamında, “Bugün, dün de olduğu gibi, öğretmenler zor şartlar altında çalışsa da bizim için önemli olan emekli öğretmenlerimizin, tecrübe sahibi öğretmenlerimizin, kendi tecrübelerini genç nesillere, öğretmenlere aktarmalarıdır. Bu yüzden de amacımız, bu kitaplarla, onların hikâyelerini yani “Dünü Bugüne Bugünü Yarına Bağlayan Köprü-Emekli Öğretmenlerimiz” olarak adlandırdığımız bu program çerçevesinde genç nesillerimize bu öğretmenlerimizin hayat hikâyelerini anlatmak. Her ne kadar bugün sosyal medya ve farklı farklı uygulamalar çocuklarımızı etkilese de, en temelinde yine öğretmen-öğrenci ilişkisi önemli ve bunu ancak ve ancak tecrübeli öğretmenlerimiz başarabilmektedir” diye ifade etti.

Toplumda sadece insan yetiştiren değil, topluma değişik alanlarda katkı sunan emekli öğretmenlere sağlıklı, uzun ömürler dileyen Sulooca, Cengiz İbrahim gibi hayatını kaybeden öğretmenlere de Allah’tan rahmet dileyerek, tüm öğretmenlerin 24 Kasım Öğretmenler Gününü kutladı.

“Öğretmenlik, çocuğu sevmekle başlayan bir meslektir”

Tüm öğretmenlerik öğretmenler gününü kutlayan Eğitim Politikaları Devlet Danışmanı Gönül Bayraktar yaptığı konuşmada, “Öğretmenlik, çocuğu sevmekle başlayan bir meslektir. Bir kişide bu sevgi yoksa, öğretmenlik yapamaz. Gelecek, eğitimle gelecek. Öğretmenlerimiz geleceği şekillendiren kişilerdir. Her bir insanın bir öğretmeni vardır ve aynı sizler gibi ben de bir öğretmen olduğum için gururluyum” diyerek, kendisinin de “Tefeyyüz” ilkokulunda hem öğretmen olarak, hem de müdür olarak yıllarca görev yaptığını ifade etti.

Konuşmasının devamında, “Öğretmenlerimizin yaptığı iş parayla ödenemez. Bu sevgi, bu iş, sadece çocuğun geleceğini yönlendirerek sevgiyle yapılan bir meslektir. Bugünkü öğretmenler, çağdaş bir dönemde, çok dinamik bir hayatta ders vermektedirler. Bu kitap, eski öğretmenlerimizin ne durumlarda eğitim verdiklerine dair yeni öğretmenlere bir yol haritası olacak. Bu hususta Yeni Balkan’ı kutluyorum” sözlerine yer verdi.

Türkçe eğitimin verildiği bazı kırsal bölgelerde çok zor şartlar altında eğitim veren öğretmenlerin olduğunu hatırlatan Bayraktar, “Ne mutlu o öğretmenlere ki, o şartlarda bizim geleceğimizi şekillendiriyorlar” dedi.

18 yıl Cengiz İbrahim’le de çalıştığını ifade eden Gönül Bayraktar, “Cengiz İbrahim fedakâr, eserler bırakan, Türklüğe çok büyük hizmeti geçen bir kişiydi. Diğer öğretmenlerimiz de kendi alanlarında çok büyük başarılar göstermişlerdir. İnşallah sizin bu başarılarınız yeni gelecek öğretmenlere bir yön olur. Çünkü maalesef bugün öğretmen sayımız günden güne azalmaktadır. Daha fedakâr, daha faydalı öğretmenler yetiştirmeliyiz çünkü Türk milletinin buna ihtiyacı var. Bu hepimizin görevi” diye ifade etti.

“Öğretmenlerimizin bu diyarlarda, dilimizin yaşatılmasında çok büyük emekleri olmuştur”

30 yıllık bir öğretmen olduğunu ifade ederek söze başlayan MATÜSİTEB Genel Başkanı Tahsin İbrahim, “Öğretmenlik kutsal bir meslek. Özellikle bu zor coğrafyada, aziz Türk milletinin evlatlarını eğiten, Türk dilini omuzlarında taşıyan kıymetli öğretmenlerimizin, bu diyarlarda kültürümüzü, dilimizi, dinimizi, sosyal yapımızı, özellikle dilimizin yaşatılmasında çok büyük emekleri olmuştur.

İnsan özel hayatında da öğretmenliği yaşamaktadır. Bu çok önemlidir. Bu coğrafyalarda, öğretmenlerimizin vermiş olduğu katkılar, Türk çocuklarını yetiştirmek, Türk dilini omuzlarında taşımak kolay bir görev değildir. Bu sebepten dolayı, tüm öğretmenlerimizi tebrik ederim. Daha önceden emekli olan kıymetli öğretmenlerimiz, ömürlerini Türk diline, Türk evlatlarını yetiştirmeye adayan ve bu yıl emekli olan öğretmenlerimize hayırlı bir yaşam dilerim. Emekilik hazzını yaşayamayan, Makedonya’daki Türk müziğinin çınarı, Türk kültürünü yaşatan, yeni nesillere bizim kültürümüzü aşılayan değerli öğretmenimiz Cengiz İbrahim’e Allah’tan rahmet, ailesine başsağlığı dilerim” sözlerini ifade etti.

“Bu 40 yıl, 40 gün gibi geçti”

Selamlama konuşmalarının akabinde, toplumumuzun en değerli hazineleri olan, bilgileri ve sevgileriyle geleceğimizi şekillendiren, hayatımızın her anında bize rehberlik eden emekli öğretmenler duygularını paylaştı.

Uzun yıllar Novak köyündeki ilkokulda öğretmenlik görevinin yanı sıra üniversitelerde de ders veren Garip Kartal, “Bir öğretmen olarak 40 yıl bu görevi yaptım. Bu 40 yıl, 40 gün gibi geçti. Öğretmenliğimi sevdiğim için mi, yoksa başka bir nedenden mi bilmiyorum ama bu yıllar bana çok çabuk geçti. Gelecek olan diğer öğretmenlerimiz de umarız ki bizim gibi bu emekiliği yaşarlar. Bu kitapta yer almamız, bana büyük bir onur yaşattı. İyi ki böyle bir kitap yayınlamaya başlamışsınız. Bizden sonraki öğretmenlerimiz bu kitaptan faydalanabilirler diye düşünüyorum ve onlara pozitif bir örnek olabilirsek ne mutlu bize” dedi.

“Öğretmenlik mesleğini severek yapıyordum”

Gostivar-Yukarı Banisa “Mustafa Kemal Atatürk” ilkokulunda öğretmenliğinin yanı sıra birçok alanda kendini geliştiren, birçok başarı kaydeden Erhan Ademoğlu, “Uzun yıllardan beri öğretmenlik yaptım. Öğretmenlik mesleğini severek yapıyordum. Bu meslek kutsal bir meslektir ve gerçekten çok değer verdiğim çalışma yıllarımda müziği de çok sevdiğim için çocuklara müziği çok sevdirdim. Her gelen nesillerdeki çocuklara daha kolay olan blok flüt öğretiyordum, ara sıra gitar ve bazı öğrencilere org çalmalarını öğretiyordum. Çocuklara aynı zamanda, ben de dağcılığı çok sevdiğim için onlara bu sporu da öğrettim” diyerek öğrencilerine her alanda bilgi sahibi olmaları için elinden geldiğini yaptığını ifade etti.

“43 yıllık öğretmenlik hayatımda çok çocuk yetiştirdim”

Gostivar “Mustafa Kemal Atatürk” ilkokulunun yanı sıra sivil toplum kuruluşlarında da oldukça aktif olan öğretmen Gülşah Mula, 43 yıllık bir öğretmenlik geçmişinin olduğunu anlattı. “Öncelikle bu kitapta yer aldığım için çok memnunum. 43 yıllık öğretmenlik hayatımda çok çocuk yetiştirdim. Kimileri doktor, kimileri hemşire, eğitimci, mühendisler oldu. Bu yıllar içinde iyi günlerimiz de, kötü günlerimiz de oldu. Küçük çocuklarla çalıştığım için kendimi her zaman küçük, genç hissettim. Sayısız öğrenci yetiştirdiğim için onların güzel yerlere geldiğini duyduğumda çok gururlanıyorum” diyerek genç nesillere de tavsiyede bulundu: “Öğretmen olmak, en güzel, en kutsal bir görevdir” dedi.

“Cengiz yalnız öğretmen değildi, Türk sanatına, Türk kültürüne, çok büyük katkılar sunan birisiydi”

Bu emekliliği yaşayamayan ve kısa bir zaman önce aramızdan ayrılan Cengiz İbrahim’in ilkokul öğretmeni İsmiye Şaban, duygularını paylaşarak şu sözlere yer verdi:

“Tefeyyüz ilkokulunda 38 yıl öğretmenlik yaptım, müdürlük yaptım. Cengiz, benim öğrencimdi. Onun yokluğunu hâlâ hissediyorum. Öyle bir bilim adamı, öyle çalışkan bir öğretmen zor gelir bir daha. O yalnız öğretmen değildi, Türk sanatına, Türk kültürüne, çok büyük katkılar sunan birisiydi. Yazdığı kitaplarla hayatımızda ebedi olarak kaldı. Her zaman onun yazdığı kitaplar, onun verdiği bilgiler kütüphanelerde kalacaktır” dedi.

Konuşmaların akabinde ise Yeni Balkan Yayınevi tarafından, öğretmenlerin emekleri unutulmasın diye yayınladığı bu kitabı ve öğretmenlere yıllardır verdikleri hizmetlerden dolayı birer teşekkürname takdim edildi.