“K. Makedonya Aşağı Banisa Osmanlı Türkçesi Şâhideleri” Prof. Dr. Ertuğrul KARAKUŞ ve Zekiriya HASİPİ tarafından kitaplaştırıldı. Balkanlar ve K.Makedonya Türk-İslâm varlığı açısından son derece mühim belgeler olan şâhidelere yönelik tespit ve tahlil çalışmaları Yeni Balkan Yayınları tarafından yayımlanan kitapta yer aldı. 

Daha önce de K. Makedonya ve diğer Balkan ülkelerindeki şâhide ve kitabelere yönelik birçok çalışma gerçekleştiren Prof. Dr. Ertuğrul KARAKUŞ, çalışmayla ilgili şu değerlendirmelerde bulundu:

“Kimi zaman “bir medeniyetin sessiz bekçileri” kimi zaman da “Balkan topraklarındaki son tapularımız” olarak tavsif edilmesini uygun gördüğümüz Osmanlı devri/tarzı şâhidelerinin tespiti ve tahliline yönelik bütün çalışmalar değerlidir. Bu minvalde, daha önce, “Makedonya Debre-Jupa bölgesi” kitâbeli mezar taşları, “Yançe-Oruç (Urviç)-Yelovyane” köyü kitâbeli mezar taşları ve Makedonya Debre Fatih (Hünkâr) Cami kitâbeli mezar taşlarına yönelik tespit ve kitaplaştırma çalışmalarımız olmuştu. Şimdi de K. Makedonya Aşağı Banisa kitâbeli mezar taşlarına yönelik bir tespit çalışması yapmaktan dolayı memnunuz.

Zikrettiğimiz diğer çalışmalarda da vurguladığımız gibi bu konuya yönelik bilincin oluşmasında Üsküplü büyük şâir Yahya Kemal’in ifadelerinin önemi büyüktür. O, İstanbul’un nüfusunu fazla söylemesine şaşıranlara “Biz ölülerimizle birlikte yaşarız!” cevabını verir. Bu anlayışı, şairin hem Üsküp için hem de İstanbul’daki birçok semt için söylediklerinde görebiliriz. Şâire göre mezar taşları, vatan telakkîsiyle beraber düşünülmelidir. Çünkü bu telâkkiye göre “Türk vatanı doğrudan doğruya cedlerimizin yattığı harâbelerimizin olduğu, çiftçilerimizin sürdüğü toprakdır.” 

A.Banisa, çevresindeki diğer yerleşim yerleriyle beraber Balkanlar’daki Türk-İslâm medeniyeti ve kültürü için son derece “kadim ve mühim” bir yerdir. Osmanlı dönemi şâhidelerine yönelik bu çalışmanın, A.Banisa’nın bu “kadimlik” yönünü kuvvetlendireceği inancındayız. Genel olarak mezarlıklarda ve özel olarak da mezar taşlarında gerek zamanın gerekse insan hata ve ihmallerinin payı büyüktür. Bu tahribattan A. Banisa mezar taşlarının da payını aldığı muhakkaktır. Belki de bu çalışma onlarca yıl evvelinde yapılabilmiş olsa hem kat kat daha fazla sayıda hem de daha az yıpranmış şâhideler bulunacaktı. Ama bu çalışma daha fazla gecikse bunun tam tersi bir durumla da karşılaşabilirdik!

Bu çalışmada bizlere türlü şekillerde destek olan Öğretmen Ömer YUSUF, Muhtar Nasir HASİP, Eğitim Geliştirme Bürosu Müdürü Abdülfeta FETA, Genç Kalemler Derneği Başkanı İlyas MUHARREM ve saha çalışmasında bütün ilgileriyle yanımızda olup bize yardım eden geleceğin Balkan gençleri Mehmed HASİP, Metin HASİP ve Efe HASİP’e ve Yeni Balkan Yayınlarına çok teşekkür ederiz.”

Balkanlardaki Türk-İslâm varlığına dair en büyük belgelerden sayılan Aşağı Banisa şâhidelerini kitap şeklinde kayıt altına almaktan son derece mutlu olduklarını belirten KARAKUŞ, ömürleri ve sağlıkları yettikçe, Balkanların birçok bölgesinde benzer çalışmalara devam edeceklerini belirtti…