Göçle başlayan bir çocukluk, yabancı dil engeli ve kültürel farklılıkların gölgesinde şekillenen bir eğitim hayatı... Ancak tüm bu zorluklara rağmen yılmadan çalışan, önce polimekanik alanında meslek edinen, ardından İsviçre’nin en saygın üniversitelerinden birinde burs kazanarak çevre bilimlerinde uzmanlaşan bir isim: Merkez Jupa Belediyesi'ne bağlı Breştanik köyünden Erkan İbraim. Azmi ve kararlılığıyla yazdığı bu başarı hikâyesi, hayallerin peşinden gitmenin ve zorlukların üstesinden gelmenin mümkün olduğunu herkese gösteriyor. Eğitimden iş hayatına, akademik başarılardan memleket sevgisine uzanan bu etkileyici yolculuk, sadece bir bireyin değil, bir neslin ilham kaynağı. Yeni Balkan Gazetesi olarak bu hikâyeyi yazmadan geçmek mümkün değildi!

YB: Eğitim hayatınıza dair etkileyici bir hikâye var. İsviçre’de eğitim hayatınız nasıl geçti ve yüksek başarılarınızın arkasında yatan motivasyonlar nelerdi?

Erkan İbraim: Ailem 11 yaşındayken İsviçre'ye göç etti, bu da hayatımda büyük bir dönüm noktası oldu. Başlangıçta dil ve kültür farklılıkları nedeniyle zorlansam da pes etmedim. Kısa sürede dili öğrenip iki kültür arasında köprü kurmayı başardım. Bu süreç, beni ilkokuldan sonra polimekanik alanında iş bulmaya götürdü. İlk başarım özgüvenimi pekiştirdi ve akşam kurslarıyla lise diplomamı tamamlama cesaretini verdi. Bu zorluklarla dolu yolculuk, beni daha güçlü ve kararlı bir insan yaptı.

Lise eğitimimdeki başarılarım, İsviçre Federal Teknik Enstitüsü’nde (ETH) çevre bilimleri okumam için burs kazanmamı sağladı. Zürih'teki öğrenci hayatım hem akademik hem de kişisel anlamda oldukça öğreticiydi. Master tezimi tamamladıktan sonra ETH’den doktora teklifi aldım. Bu süreçte, iklim araştırmaları üzerine yaptığım çalışmalar önemli sonuçlar verdi ve uluslararası dergilerde yayımlandı.

YB: Memleketinizden çok az meslektaşın olduğunu belirttiniz. Bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Erkan İbraim: Doktora sürecim boyunca memleketimizden çok az meslektaşla karşılaşmak üzücüydü. Ancak elde ettiğim başarılarla, memleketimizin gençlerinin de uluslararası alanda kendilerini gösterebileceğini kanıtladığımı düşünüyorum. Eğer başarı hikâyemle gençlerimize ilham verebildiysem ve onların korkusuzca eğitim hayatlarını ilerletmelerine vesile olduysam, bu benim için büyük bir mutluluk kaynağıdır.

YB: Doktora unvanınızı aldıktan sonra İsviçre’de devlet kurumlarında çalışma kararınızın arkasındaki nedenler nelerdi?

Erkan İbraim: Üniversite ortamında birkaç yıl çalıştıktan sonra odak noktamı uygulamalı çalışmalara kaydırmaya karar verdim. Zürih kantonunda çalışma koşulları oldukça iyi ve burada enerjimi anlamlı projelere harcayabiliyorum. Özellikle sürdürülebilir kalkınma projelerine katkıda bulunmak benim için oldukça anlamlı bir hedef.

Erkan İbraim:

Büyük hedeflere sahip olmak harika bir şey. Ancak bu hedeflere küçük adımlarla ulaşılabileceğini unutmamalılar. Hayatta sabit durmamak, sürekli olarak kendini geliştirmek çok önemli. Küçük adımlarla da olsa ilerlediğinizde, başarıya olan güveniniz artar. Bu yüzden gençlere hayallerinin peşinden koşmalarını ve hiçbir zaman pes etmemelerini öneririm.

YB: Memleketiniz Brestanik Köyü ile bağlarınızı nasıl tanımlarsınız? Köyünüzü ziyaret ettiğinizde neler hissediyorsunuz?
Erkan İbraim: Brestanik Köyü benim için her zaman özel bir yer olmuştur. Çocukluğumun anıları, ailemin ve komşularımın sıcaklığı köyümüzle bağlarımı güçlü tutuyor. Köyümü ziyaret ettiğimde her zaman huzur ve mutluluk hissederim. Ancak İsviçre’de de bir çevrem olduğu için iki taraf arasında bir denge kurmaya çalışıyorum. Bu dengeyi bulmak her zaman kolay olmasa da her iki tarafı da ihmal etmemeye özen gösteriyorum.

YB: Köydeki insanlarla bir araya geldiğinizde neler yapıyorsunuz? Yurt dışında hayat ile memleket hayatı arasında nasıl bir denge kuruyorsunuz?
Erkan İbraim: Köyde olduğumda, nadiren görebildiğim insanlarla mümkün olduğunca çok vakit geçiriyorum. Yaz aylarında düğünler ve toplumsal etkinlikler bu buluşmalar için güzel fırsatlar sunuyor. Ancak hayatımın merkezi İsviçre olduğu için ziyaretlerin iyi organize edilmesi gerekiyor.

YB: Eğitim sürecinde olan çocuk ve gençlere ne gibi tavsiyeler verirsiniz?
Erkan İbraim: Büyük hedeflere sahip olmak harika bir şey. Ancak bu hedeflere küçük adımlarla ulaşılabileceğini unutmamalılar. Hayatta sabit durmamak, sürekli olarak kendini geliştirmek çok önemli. Küçük adımlarla da olsa ilerlediğinizde, başarıya olan güveniniz artar. Bu yüzden gençlere hayallerinin peşinden koşmalarını ve hiçbir zaman pes etmemelerini öneririm.

Erkan İbraim’in hayatı, azim ve kararlılıkla birçok engelin aşılabileceğinin güzel bir örneği. Hem İsviçre’deki akademik ve profesyonel başarılarıyla hem de memleketine duyduğu bağlılıkla gençlere ilham vermeye devam ediyor. “Küçük adımlar büyük başarılar getirir” mesajı, onun hikâyesinin özeti niteliğinde.

Fehmi Skender