Çalışan bir kadın olarak, kadınların eskiye nazaran günümüzde daha çok iş hayatında olduklarını ve birçok başarılı işlerde çalıştıkların ifade eden Filiz Zuli, kendisinin çalışan biri olarak bu hayatından memnun olduğunu ve kadınların, istedikleri takdirde her alanda başarılı olabilecek potansiyele sahip olduklarını savunuyor.

Gostivar’da Nüfus Müdürlüğünde uzun yıllar görev yapan Filiz Zuli ile çalışma hayatı ile ilgili bir sohbet gerçekleştirdik.

Okurlarımıza öncelikle kendini tanıtan Filiz hanım, “Ben Filiz Zuli. Evli ve bir çocuk annesiyim. Gostivarlıyım, hem ilkokulumu hem de ortaokulumu doğum ve aynı zamanda yaşadığım yer olan bu şirin şehirde okudum. Üniversiteyi ana vatanımız Türkiye’de, benim için manevi değeri yüksek, gene şirin mi şirin bir şehir olan Edirne’de, Trakya Üniversitesi’nde tamamladım. Bölümüm yine benim için büyük bir anlam ifade eden Türk Dili ve Edebiyatı Bölümüydü. Bu bölümü seçmemin sebebi, hem dilimizi daha iyi tanımak hem de edebiyatımızı daha derinden incelemekti. Sonradan “edebiyat” kelimesinin “adab-edep”ten geldiğini öğrendim. Adab, yani terbiye ve ben de bunun okulunu okuduğum için bir kez daha memnun oldum” dedi.

“Çalıştığım kurumda herkese yardımcı olmaya çalışıyorum”

2012 yılında kariyer hayatına başladığını belirten Filiz Zuli, “2016 yılında atamam yapıldı ve Nüfus Müdürlüğü’nde göreve başladım. Alanımdan bayağı uzak bir yer ama nasipten öte yol yok diyelim…” diyerek çalıştığı kurum ve görevi hakkında kısa bilgi verdi. Zuli: “Çalıştığım kurumda doğanların, evlenenlerin ve vefat edenlerin kayıtları yapılıyor, bunlarla ilgili belgeler veriliyor, isim değişiklikleri kaydediliyor. Yine Gostivar doğumlu olup da Gostivar dışında evlenen ve vefat eden kişiler hakkında raporlar bize ulaşıyor ve onların kayıtları yapılıyor. Bu görevi ben yapıyorum. Bu görevi almadan önce nikah kıyma görevi bendeydi ama kendi alanımdan uzakta olsa bile işimden memnunum. En azından insanlara yardımcı olduğumu düşünüyorum. Mesela, daha önceleri kadınlarımız daha doğrusu Türk kadınları tek başına asla bir devlet kurumuna gidemezlerdi. Gerek Makedonca bilmemeleri, gerekse tanıdık birini bulamayacakları için işlerini halledemeyeceklerini düşünürlerdi, bunun için böyle bir şeye yeltenmezlerdi ama artık öyle değil. Tanıdık, tanımadık herkese yardımcı olmaya çalışıyorum yani insan hayatına dokunuyorum, bu da mutlu olmak için yetmez mi? Her ne kadar çalıştığımız yerde herkese ait ofis olmasa da, herkese ait çalışma masası ve bilgisayar var. devletimizin genel durumuna bakarsak şartlarımız iyi.

İş yerimde, bir bayan yani ben ve üç erkek olmak üzere dört kişi Türkçe konuşuyoruz aramızda, yani demem o ki dört Türküz”.

“Çalışmanın en büyük avantajı insanlara yardım edebilmektir”

Kadınların çalışmasında zorlukların da olduğu belirten Filiz hanım, “Bir kadın olarak çalışmanın avantajları da var, dezavantajları, yani zorlukları da. En büyük zorluk bazen evladınla, ailenle istediğin kadar vakit geçirememek, yani vaktinin yetmemesi ama bence eğer program yapan biriyseniz bu zorluğu da aşabilirsiniz. Mesela uykunuzdan feragat edip çamaşır, ütü işini geç saatlere bırakıp çocuğunuzla daha çok vakit geçirebilirsiniz.

Bence en büyük avantaj ise insanlara yardım etmektir. Bundan başka, kendi ayaklarının üzerinde durmak, kendi bütçenin olması gibi küçük küçük avantajlardan bahsedebiliriz” diye ifade etti.

Kadınların istedikleri her alanda zorlukları aşabileceklerini ifade eden Filiz Zuli, konuşmasını şu şekilde sürdürdü: “Siyaset kürsüsünde biz de varız” diye bir kadın sloganı vardı çok beğendiğim. Demek ki, kadınlar siyasette bile kendilerini gösterebiliyorlar isteseler. Bu yüzden her alanda çalışmalılar. Kadına değer veren bir peygamberin ümmetiyiz. Demek ki kadın isterse her zorluğun üstesinden gelebilir. Neşet Ertaş’ın bir sözünü söylemeden geçemeyeceğim; “Kadın insandır, erkekse insanoğlu”.

Çalışan bir kadın olmaktan mutluyum ve vaktini güzel kullanmayı bilen kadınlara da çalışmalarını tavsiye ederim. Bu demek değildir ki ev hanımları, çalışan kadın değildir, ev hanımları bana kızmasın. Benim demek istediğim, programlı bir şekilde çalışıyorsanız ev çalışma hayatınız dışında, dışarıda da bir çalışma hayatınız olabilir, bu sizin elinizde. Devlet işiymiş, özel işmiş, temizlik işiymiş, fark etmez, önemli olan çalışmak, boş durmamak, bize verilen en önemli nimet olan vakti, boşa harcayıp, türlü gereksiz dizi, filmlerle geçirmemektir” dedi.