Zekeriya Hasipi, Türk diline olan derin sevgisi ve araştırma tutkusuyla meslek hayatını şekillendiren, genç yaşta olağanüstü başarılar elde etmiş bir öğretmendir. Türk dilinin sadece teorik yönlerine hakim olmakla kalmayıp, aynı zamanda bu dilin korunması ve daha da geliştirilmesi için yaptığı araştırmalarla da dikkat çekmektedir. Zekeriya’nın kariyer yolculuğu, onu Türkçe alanındaki en saygın uzmanlarından biri haline getirmiştir.

Zekeria Hasipi, Eğitimi Geliştirme Bürosu'nun ülke genelindeki ilk Türk müdürü olarak eğitim ve kültür alanında önemli katkılar sağlamış, sayısız proje ve etkinlikte yer almıştır. Bugünlerde ise bir kez daha anadilini keşfetme fırsatına sahip olan Zekeriya, aynı zamanda yeni nesil gençleri eğitme misyonunu sürdürüyor. Bu süreç, onun hem öğretmenlik kariyerini hem de kültürel mirası koruma yolundaki amacını pekiştirmektedir.

Yeni Balkan gazetesi, Zekeriya’nın mesleki hikayesini ve yaşam deneyimlerini derinlemesine incelemek amacıyla onunla bir araya geldi. Yapılan röportajda Zekeriya, mesleğine ve Türkçeye olan tutkusu hakkında şu önemli noktaları paylaştı:

YB: Türkçeyi meslek olarak seçmenizi sağlayan özel deneyimler veya motivasyonlar nelerdir ve anadilinizle ilgili hisleriniz nasıldır?

ZEKERİYA: Daha ilkokuldaki öğrencilik yıllarımda Türk Dili ve Edebiyatı dersi dışında o dönemde yayımlanan gazete ve dergileri satın alıp farklı alanlardaki yazıları okuma merakım vardı. Özellikle o dönemde yayımlanan Birlik gazetesi ve akabinde Yeni Balkan gazetesiyle bu ilgi ve alakam devam etti! Genç yaşlarımda, rahmetli büyük dedemden kalma Osmanlı Türkçesi kitaplarını okuma ve anlama merakım beni, Türk Dili ve Edebiyatı bölümünde eğitimimi devam ettirmeye bir sebep oldu. Böylelikle, Türkoloji bölümündeki öğrencilik yıllarımda da dergilerde şiir ve düz yazılar yazmaya başladım. Üniversitedeki talebelik yıllarında Türk dilinin ve kültürünün tarihini ve zenginliğini daha iyi tanıma ve öğrenme fırsatım oldu. Bana bu bilgileri sunan hocalarıma da teşekkür etmeyi borç bilirim.

YB: Genç bir birey olarak hayaliniz neydi ve eğitim hayatınızla kariyeriniz boyunca bu hayali nasıl gerçeğe dönüştürdünüz?

ZEKERİYA: Üniversiteden mezun olduktan sonra, hayalim olan öğretmenliğe başladım. İlk öğretmenlik mesleğim 2007 yılında Plasnitsa Belediyesi’ndeki Mustafa Kemal Atatürk İlköğretim Okulunda başladı. O zamanlar bu belediyede Türkçe eğitim yeni yeşermeye başlamıştı. Üniversiteden de hocam olan Prof. Dr. Fadıl Hoca’nın teşviki üzerine, sadece bir öğretmen olarak değil Türkçe eğitimine hizmet etmek duygusuyla mesleğimi sürdürdüm. Öğretmenlik mesleği süresince de Türk dili ve kültürü hakkında yazılar yazmaya başladım. Köprü, Rumeli’nin Sesi, Evlâd-ı Fâtihan Edirne, gibi dergilerde ve Yeni Balkan gazetesinde bazı yazılarım oldu. 2010 yılında Gostivar Sağlık Meslek Lisesi’nde Türk Dili ve Edebiyatı hocası olarak göreve başladım. Bir yandan kendimi geliştirmeye diğer yandan öğrencilere Türkçeyi sevdirmek ve öğrencilerimizi yetiştirmek için çalışmalara devam ettim. Bu arada Devlet Sınav Merkezi’nde de Türkçe öğretmeni olarak dış danışman olarak da çalışmalara katıldım.2018 yılında Prof. Dr. Aktan Ago ve Prof. Dr. Osman  Emin ile birlikte “Türk Dili ve Edebiyatı Lise 1” ders kitabını da hazırladık. 2018 yılının Nisan ayında Kuzey Makedonya Hükümeti tarafından Eğitimi Geliştirme Bürosu genel müdürlüğüne atandım. Böylelikle, Türk dili ve kültürüne hizmet etme hayallerim gerçekleşmeye başlamıştı.


YB: Bir profesör, araştırmacı ve Eğitim Geliştirme Bürosu Müdürü olarak sorumluluklarınızı nasıl dengeliyordunuz? 

ZEKERİYA: Eğitimi Geliştirme Bürosu’ndaki müdürlük dönemimde birçok zorluklarla karşı karşıya kaldım. Malumunuz üzere Kuzey Makedonya’da 5 dilde eğitim düzenlenmektedir. Böyle bir eğitim sistemini idare etmek kolay bir iş değildir. Özellikle yaşadığımız pandemi dönemi de bunu daha da zorlaştırmıştı. Görevim süresince herkes karşı adil tutum sergiledim. Bürodaki çalışanların profesyonel ve kariyer gelişimleri yardımcı olmaya çalıştım. Ulusal ve uluslararası kurum ve kuruluşlarla çeşitli projelere ve bunların başarıyla neticelenip eğitim sistemimize dahil edilmesine büyük katkı sağladık. Bunlardan, Kapsayıcı Eğitim Konsepti, Medya Okuryazarlığı, Beden ve Sağlık dersinde ikili (tandem) eğitim, İlköğretim Konsepti, Öğrencilerde Yaşam Becerileri gibi konularda bizim de imzamız oldu.Yaptığımız tüm yeniliklerden tüm öğretmenleri bilgilendirme ve eğitme çalışmalarımızda Türk öğretmenlerimize de Türkçe eğitimlerin verilmesine çaba gösterdik. Bunun yanı sıra Eğitimi Geliştirme Bürosu tarihinde ilk defa müfredat ve programların Türkçe tercümesini de yaptık. Umarım, bu şekilde de devam eder!

YB: Ailenizin profesyonel kariyerinizdeki rolü ve size kazandırdığı değerler nelerdir?

ZEKERİYA: Eğitim dönemim sürecinde, ailemden elbette maddi ve manevi desteği gördüm. Fakat, bunun dışında ailemden gördüğüm, sürekli üzerinde durdukları değerler: düzgünlük, doğruluk, samimiyet, sevgi, güven ve çalışmak kavramlarıydı. Ailemden aldığım bu nasihatler doğrultusunda çalışarak başarılı olabileceğimi ve ancak bu şekilde vatanıma ve milletime hizmet edebileceğimi öğrendim. Üç çocuk babası olarak da bu değerleri çocuklarıma ve öğrencilerime aktarmaya çalışıyorum.

YB: Bir öğretmen ve araştırmacı olarak şu anki pozisyonunuzun size kattığı anlam nedir?

ZEKERİYA: 2023 yılında müdürlük sona erince Gostivar Sağlık Meslek Lisesi’nde Türk Dili ve Edebiyatı hocası olarak görevime döndüm. Aynı senede, küçüklükten beri özel bir ilgim olan Osmanlı Türkçesi ile yazılan mezar taşlarını incelemeye başladım. Bu gayretimi Prof. Dr. Ertuğrul Karakuş hocamın  sayesinde gerçekleştirdim. Bu çalışma, “Kuzey Makedonya Aşağı Banisa Osmanlı Türkçesi Şâhideleri” adı altında kitaplaştırıldı. Bu vesileyle, kıymetli Ertuğrul Karakuş hocama sonsuz teşekkür ederim. Şimdi de öğrencilerimizi farklı projelere dahil etmek ve gelecekte başarılı kişiler olmaları için büyük bir sorumlulukla çalışmalarıma devamediyorum. 

YB: Makedonya'da Türk dilinin geleceğini nasıl görüyorsunuz?

ZEKERİYA: Kuzey Makedonya’da Türk dilinde eğitim veya Türkçenin geleceği konusunda hüsn-ü zan olduğumu söyleyebilir. Yeni Türkçe sınıfların açılşması için yapılan girişimler ümit vericidir. Bunun yanısıra, öğrencileri Türk diliyle yazmalarını ve bu konuda gelişmelerini teşvik eden MATÜSİTEB’in 21 Aralık Türkçe Eğitim Günü münasebetiyle düzenlediği şiir ve kompozisyon yarışmaları takdire şayandır. Anayasal hakkımız olan Türkçe eğitim için emek veren eski yazarlarımızdan Sabit Yusuf, Necati Zekeriya, Fahri Ali, Fahri Kaya, Şükrü Ramo vb. yazarlarımızın yazdıkları eserler Türkçeye büyük katkıları olmuştur.  Günümüzde de bu doğrultuda eser veren genç şair ve yazarlarımızın olması Türkçenin Kuzey Makedonya’da parlak bir geleceği olacağına inanıyorum.  Bu bağlamda Türk Dili ve Edebiyatına, kültürüne katkı sunmak için herkesin yapabileceği bir şeyler vardır. Çünkü, büyük şair Yahya Kemal Beyatlı’nın ifade ettiği gibi “Türkçenin çekilmediği yer vatandır.” Bu vesileyle Türkçe eğitimi ve Türk Dilinin gelişimi ve yaşatılması için katkısı olan herkese sonsuz teşekkür ederim! 

Zekeria'nın kariyeri, sadece eğitim alanındaki başarılara değil, aynı zamanda kültürel mirası koruma yönündeki azmiyle de dikkat çekmektedir. Eğitimi Geliştirme Bürosu’nun ilk Türk müdürü olarak elde ettiği başarılar, genç bir entelektüelin vizyonunu ve liderliğini yansıtmakta. Zekeriya’nın gayreti, dil kültürünü sadece yaşatmakla kalmayıp, aynı zamanda Makedonya’daki eğitim sistemine katkı sağlamak için de aktif bir şekilde çalışmalarını sürdürüyor.

Yeni Balkan Gazetesi, Zekeriya hocamız gibi başarılı kişilerin hikayelerini keşfetmeye devam edecek ve bilgi, emekleriyle ülkemizin gelişimine katkıda bulunan diğer değerli insanları da okuyucularıyla buluşturacaktır.

Fehmi Skender