Rifat Emin
Kamuoyu bir toplumun en güçlü sesidir. Biz Makedonya Türklerinin ise kamuoyumuz yok denecek kadar etkisi. Tüm, daha geniş Makedonya kamuoyuna tavır ve tutumlarımızı aktaramıyoruz, ülkemizde yaşayan diğer vatandaşları bizim bakış açımız, düşündüklerimiz hakkında bilgilendirmiyoruz. Sesimizi daha geniş çapta duyurmamız elzem. Varlığımız meydanda hissedilmiyor. Tüm ülkemizde düzeyinde olup-bitenler hakkında sesimiz çıkmıyor, ya da kısık çıkıyor. İstisnalar yok değil, lakin, tek tük kurum ile bireyler kendilerince tek başına düşüncelerini ifade ediyor, ancak bu şekilde etkili olamıyoruz, çünkü aramızda birlik yok, topyekün hareket etmiyoruz, ülkemizde ve dünyada cereyan eden önemli hadiseler ile önemli güncel konularında tüm Makedonya Türklerinin ortak, müşterek tek bir tavrı ve tutumundan söz edemeyiz. Belli bir konuya tüm Makedonya Türklerinin tek ve aynı yaklaşımı sözkonusu olmalı ki milletçe duruşumuz belli olsun, kesinleşsin. Bölünmelere yol açacak ve fırsat verecek olguları hedef olarak görmeli ve belirlemneli. Toplum olarak duruşumuzu oluşturmak ve sergilememiz yolunda daha açık, net ve cesur olunmalı. Gerçek kamuoyumuzun yokluğu gerçeğini itiraf etmeli.
Evvela herkes kendisinden başlamalı, ondan sonra da milletçe mütabakat arayışı yarışında adımlar atılmalı. Sesi çıkmayaının kaderi hiç iyi olmaz. Derler ya, susma sustukça sıra sana gelecek.
Bilişim ve iletişim çağını tecrübe ediyoruz. Bir de yapay zeka. Ayak uydurmak gerek.
Olası bağımsız bir Makedonya Türk platformunda tüm kurum ile kuruluşlarımız, Sivil Toplum derneklerimiz, eğitim kurumlarımız, Siyasi Partilerimiz, bağımsız aydın bireylerimiz ve diğer kurumlarımızın tümü neden topyekün bir araya gelmesin? Neden önemli ve hassas mevzularda fikrimiz bir olmasın?
Makedonya Türk toplumu nasıl bir tavır ve tutum içinde, ne düşünüyor, diye merak edenler mutlaka vardır.
Ülkenin güncel konuları yanısıra, ayrıca, bizi milletçe yoran, bizi ilgilendiren konuları ve sorunları gündeme getirerek çözüm peşinde bulunmazsak, zaman bizi ezip geçer. Milletçe tutumumuzu tüm Makedonya kamuyoruna, ondan sonra anavatanımıza, ve nihayetinde tüm dünyaya duyurmaktan çok ihtiyacımız var. (Mesela İngilizce dilinde bir Makedonya Türkleri platformu girişiminde bulunabiliriz).
Şimdiye kadar bir Makedonya Türk mecrasının basın konfransı düzenlemesini hiç gördünüz mü? Dertlerimizi dile getirecek bir daha etkili faaliyette bulunduk mu?
Aramızda varolan kopukluğu, kimseyi dışlamadan, sağlam bir koordineli ve sürekli iletişim sağlayarak oluşturmalı. Sosyal medyalar buna müsait, ancak daha yüksek seviyede daha sağlam ve birleştirici ile güçlü müşterek platform oluşturmak şu andan itibaren son derece gerekli. Tüm kurumlarımızı, partilerimizi, sivil toplum teşkilatlarımızı, ad yapmış tecrübeli bağımsız bireylerimizi ve her türlü faaliyette bulunan örgütlenmeleri ortak milli bir noktaya dahil etmek yolunu tutmalı.
Bu doğrultuda eklemek istediğim bir husus var, o da şu: kendi öz kamuoyu gündemimizi oluştururken sadece kendi sorunlarımızı ve gündemimizi değil, tüm ülkenın gündemine ilişkin mevzularda tavır ortaya atmak ve daha yapıcı olmak için tüm toplumu, ülkedeki diğer milletleri de ilgilendiren konular istikametinde de daha yapıcı olmamız herkesin yararına olacaktır.
Karamsar olmak istemiyorum, ancak kaliteli bir yaşama ulaşmak istiyorsak, gerçekçi olmak lazım, bu toplumun saygın ve vazgeçilmez bir etkeni olmamızı istemeyenlerin çabaları aleyhimizde işleyebilir. Ki, irade ile azim olmak üzere milletçe sahip olduğumuz vasıf ile fazlietlerimizi kullanmayacak değiliz ya!
Algı operasyonlarıyla önümüze serilen yapay gündemden öte, hakiki, gerçek gündemimizi bağımsız düşünerek oluşturmak kendi elimizde.
Başka medyalarda yapamazsak en azından sosyal medya platformlarında daha net, daha açık, daha somut, daha etkili ve daha cesur olmayı bir an önce hedef haline getirmeliyiz. Bu cesaret kanımızdaki asil kanda mevcut, ancak hayata geçirmedik.
Toplumsal milli gerekçelerimiz bazında özgür ifade hakkını üstümüze görev olarak yüklemeliyiz. Şimdilik, kesintili ve aksak olarak bu görevi sosyal medyalar ile birkaç yayın basın organımız üstlenmekte ve yürütmektedir. Tabii ki bunların çalışmalarını küçümsemiyorum, ancak derli toplu bir şekilde bu ülkenin yapıcı bir unsuru olarak, derin derin düşünüp konuşacak, fikirlerimizi beyan edecek ve milli bakış açımızı yansıtacak sesimizi duymayan kalmasın. Aramızda farklı düşünenler elbette ki olacaktır, ancak farklılıkları bir arada toplayarak asgari müştereklerde buluşmak, en zıt düşünenleri bile milli varlığımızın birliği uğruna bir platform üzerinde buluşturmalıyız. Buna başarmak cesaret ister, ilk önce bireysel konumda, ondan sonra da milletçe sergileyeceğimiz faaliyetlerimizle. Türk, hakikatleri ve doğru bildiklerini söylemekten korkmaz! Daha cesurca, daha açık, daha net ve daha somut bir şekilde! Tek yürek, tek ses! Unutmayalım, her fırsatta kendimizi ve diğerlerini hatırlatalım: Biz 300 milyonluk büyük bir milletin ayrılmaz parçasıyız.
Kamuoyu vurucu gücümüz olmalı ve olacaktır. Varlığımızı savunma savaşındayız. Neden hem bizimkiler, hem bizden olmayanlar birlik olmamızı istemiyor?!