Yıldız, Ohri’de yaşayan genç bir soydaşımızdır. Genç yaşta hayallerini gerçeğe dönüştürmeyi başaran bir yatırımcımızdır. Sadece turizmle ilgilenmekle kalmayıp, kültür mirası ve folklor zenginliklerine duyduğu derin sevgiyle de tanınmış oluyor. Onun için sadece bir iş yapmak değil, aynı zamanda geçmişin değerlerini geleceğe taşımak çok önemlidir. Genç yaşına rağmen, kültürel mirasın korunması ve tanıtılmasına katkı sağlamak amacıyla çıktığı bu yolculuk, sadece kendi yaşamını değil, pek çok insanın yaşamını da etkilemiş durumda. Yıldız Nebi, yaptığı işin sadece maddi yönüne değil, toplumlara sağladığı kültürel katkılara da değer vermis oluyor. Yeni Balkan Gazetemiz bu sefer Ohri yolculuğunda..

YB: Genç yaşta kendi işini kurma fikri nasıl gelişti ve seni bu yolda ne motive etmişti?

Yıldız Nebi: Genç yaşta kendi işimi kurma fikri, her zaman bağımsız olma arzusundan ve kendi vizyonumu hayata geçirme isteğimden doğdu. Küçük yaşlardan itibaren girişimcilik düşüncesi kafamda vardı, ancak bu düşünceyi gerçeğe dönüştürme süreci, etrafımda gördüğüm fırsatlarla şekillendi. Piyasada bazı boşlukları fark ettiğimde, bu boşlukları kendi işimi kurarak doldurabileceğimi düşündüm. Ancak ilk etapta cesaret etmek kolay olmadı çünkü genç yaşta risk almak, bana bir yandan tedirginlik veriyordu. Ama sonunda, risk almamın gelecekte pişmanlık duymamaktan çok daha değerli olacağına inandım. Etrafımdaki insanların başarı hikayeleri ve kendi işlerini kurmuş olanlardan aldığım ilham, bu yolda ilerlemem için beni cesaretlendirdi ve işimi kurma yolunda kararımı pekiştirdi.

YB: Folklor festivalleri ile turizm sektörü arasında nasıl bir bağ kurdunuz?

Yıldız Nebi: Folklor festivalleri ve turizm sektörü arasındaki ilişkiyi zaman içinde keşfettim. Folklor, sadece geleneksel bir kültürel mirasın temsilcisi değil, aynı zamanda bir ülkenin veya bölgenin kimliğini, tarihini ve kültürünü de tanıtmanın güçlü bir aracıdır. Turizme olan ilgim arttıkça, folklor festivallerini ve kültürel etkinlikleri seyahat programlarıma dahil etmenin turizmin sadece seyahatten ibaret olmadığını fark etmeme yol açtı. Turizmin aslında bir yerin kültürünü deneyimlemek, o bölgenin ruhunu yaşamak anlamına geldiğini keşfettim. Bu düşünce, geleneksel sanatlar, müzik, dans ve folklor gibi unsurları seyahatlerime entegre etmeme olanak tanıdı. Misafirlerime sadece güzel bir tatil sunmak değil, aynı zamanda onlara otantik bir deneyim ve bir kültürün derinliklerine inmelerini sağlamak istedim. Böylece folklor ve turizmi birleştirerek, kültürel mirası korumaya destek olurken, sürdürülebilir turizmi de teşvik edebildim.

YB: Uluslararası festivaller düzenlemek, iş hayatında sana ne gibi kazançlar sağladı ve seni nasıl gururlandırdı? 

Yıldız Nebi: Uluslararası festivaller düzenlemek, hem profesyonel olarak gelişmeme katkı sağladı hem de kişisel olarak büyük bir tatmin duygusu yarattı. Bu festivaller, farklı kültürlerden gelen insanları bir araya getirmek, onları ortak bir paydada buluşturmak ve dünya çapında bir kültürel etkileşim sağlamak adına çok önemliydi. Türkiye Cumhuriyeti'nin 100. yılı için düzenlediğimiz Çanakkale'deki Uluslararası Halk Oyunları Festivali, bu konuda benim için önemli bir kilometre taşı oldu. Etkinliği organize ederken misafirlerimize özel hizmetler sunarak, onların kültürlerine ve beklentilerine hitap etmeyi başardık. Bu sayede, hem yerel hem de uluslararası düzeyde farkındalık yarattık. Kültürel bağların güçlenmesine olan katkım, bana sadece bir iş yapmanın ötesinde, toplumlar arasında bir köprü kurma hissi verdi. Ayrıca, birçok ülkenin katılımıyla düzenlediğimiz festivallerde yerel toplulukları ve geleneklerini daha fazla tanıma fırsatım oldu. Bir kadın olarak, böyle büyük organizasyonları düzenlemek benim için ayrı bir gurur kaynağı oldu. Dünyanın dört bir yanından katılan grupların bir araya gelmesi, gerçekten duygusal ve anlamlı bir deneyim sundu.

YB: Folklor çalışmalarının turizm sektörüne nasıl katkı sağladığını düşünüyorsunuz?

Yıldız Nebi: Folklor çalışmaları, turizm sektörüne çok yönlü katkılar sağlamaktadır. İlk olarak, folklor, bir bölgenin kültürel zenginliklerini ve geleneklerini yaşatmak için önemli bir araçtır. Bu zenginliklerin tanıtılması, hem yerel halk için hem de turistler için kültürel bir keşif fırsatı sunar. Turizm sektöründe kültürel mirası ön planda tutarak yapılan çalışmalar, ziyaretçilere otantik ve anlamlı deneyimler sunar. Bunun dışında, folklor sayesinde yerel topluluklarla güçlü bağlar kurarak onların geleneklerini korumalarına da yardımcı oluyorum. Bu, sürdürülebilir turizmin gelişmesine katkı sağlarken, aynı zamanda toplulukların ekonomilerine de fayda sağlar. İnsanlar, sadece bir tatil yapmak için değil, aynı zamanda o yerin kültürünü keşfetmek ve yerel halkla etkileşimde bulunmak için seyahat ederler. Folklor festivalleri, misafirlere sadece eğlenceli bir etkinlik sunmakla kalmaz, aynı zamanda kültürel bir bağ kurarak onların daha anlamlı bir deneyim yaşamalarını sağlar.

 

Folklor ve turizm gibi alanlar, sadece birer meslek değil, aynı zamanda kültürleri keşfetme ve insanları bir araya getirme fırsatlarıdır. Gençlerin, kültürel mirası modern dünyaya uyarlayarak yenilikçi projeler geliştirmeleri gerekir. Ayrıca, başarı bir gecede gelmez, bu yüzden sabırlı ve kararlı olmak çok önemlidir.

YB: Genç girişimcilere, özellikle turizm ve folklor alanında başarılı olmak için ne gibi önerilerde bulunursunuz?

Yıldız Nebi: Genç girişimcilere en büyük tavsiyem, her zaman öğrenmeye açık olmaları ve tutkulu oldukları alanları takip etmeleridir. Folklor ve turizm gibi alanlar, sadece birer meslek değil, aynı zamanda kültürleri keşfetme ve insanları bir araya getirme fırsatlarıdır. Gençlerin, kültürel mirası modern dünyaya uyarlayarak yenilikçi projeler geliştirmeleri gerekir. Ayrıca, başarı bir gecede gelmez, bu yüzden sabırlı ve kararlı olmak çok önemlidir. İnsanlar genellikle bir işin başlangıcındaki zorluklardan kaçınmak isteyebilir, ancak uzun vadede başarı, tutkuyla çalışmak ve değer yaratmayı önceliklendirmekle gelir. Genç girişimciler, festivalleri ve kültürel etkinlikleri turizme entegre ederek, yalnızca seyahat deneyimi sunmamalı, aynı zamanda bir hikaye, bir duygu ve kalıcı bir anı da misafirlerine sunmalıdır. Bu, onların işlerini daha anlamlı ve unutulmaz hale getirecektir.

Yıldız, hayallerinin peşinden giderek sadece kendisi için değil, toplum için de önemli bir iz bırakmaktadır. Kültürel mirası yaşatmayı, korumayı ve dünya ile paylaşmayı hedeflediği bu yolculuk, ona hem kişisel hem de profesyonel anlamda büyük bir tatmin sağlıyor. Yıldız’ın başarısı, aslında sadece bir iş kurmakla değil, bir kültürel misyonu yerine getirmekle ilgilidir. O, her zaman “Başaracağım” diyerek ilerledi ve bu tavır, ona sadece kendi yolculuğunu değil, başkalarının hayatına dokunma fırsatını da sunmuş oluyor. Bu yolculuk, onun için bitmeyen bir keşif ve tutkuyla devam ediyor..

Fehmi Skender

 

Advert