Bireylerin, ailelerin, grupların ve toplumun iyilik halini artırmak için onlara yardım eden, yaşam koşullarının iyileşmesi için hizmet veren sosyal hizmetler çalışanları, bu önemli görevin bilincinde olarak görevlerini en iyi şekilde yerine getirmeye çaba gösteriyorlar.

Birkaç yıldır bu alanda çalışan Elvan Nanuş Ali, bu mesleği yapmanın kendisini son derece mutlu ettiğini söylüyor.

 Hem mesleği hem de çalışan bir kadın olarak hayat şartlarını konu edindiğimiz bu sohbetimizde Elvan Nanuş Ali, kendini tanıtarak söze başladı.   

“Ben Elvan Nanuş Ali, evli ve üç çocuk annesiyim. Radoviş’e bağlı Konçe’de yaşıyorum. İlkokulu Topolnitsa’da, ortaokulu ise Radoviş şehrinde tamamladım.

Üniversite eğitimimi Üsküp “Aziz Kiril ve Metodiy Üniversitesi”, Sosyal Hizmetler ve Politika Bölümünde bütünledim.

Seçtiğim bölüm olan “Sosyal hizmetler” yardımseverlik, sevgi, saygı, adalet, sorumluluk, duyarlılık ve empati gibi değerlere sahip ve çalıştığım bölüm tam da bunu yansıtıyor. İnsanlara yardım etmeyi sevmek, insanların ihtiyaçlarını karşılamak ve sosyal refaha kavuşturmak için harcanan mesai benim işimde önemli rol oynamaktadır”

 

“Her gün kendimi geliştirmeye ve elimden geldiğince halkımıza yardım etmeye çalışıyorum”

2020 yılında Radoviş’te bulunan Sosyal Hizmetler Merkezinde ilk Türk çalışan olarak kariyere başladığını söyleyen Elvan hanım, “Çalıştığım bölümün her alanında, her gün kendimi geliştirmeye ve elimden geldiğince halkımıza yardım etmeye çalışıyorum.

Çalıştığım kurum bireylerin yaşam koşullarının iyileşmesi, var olan potansiyellerinin geliştirilmesi ve içinde yaşadıkları toplumun eşit olanaklara sahip olmalarını amaçlayan ve sağlayan hizmet kurumudur. Daha doğrusu sosyal hizmet demek sosyal kalkınma, yardımlaşma, dayanışma ve hayırseverlik demektir.

Çalıştığım bölüme gelecek olursak ben parasal haklar alanında ya da maddi destek sağlayan alandayım.

Yaşadığımız bölgede Türk ve yaşlı nüfusunun çoğunlukla yaşadığı bir bölge olduğundan ve Makedonca diline hakim olmadıklarından dolayı bir Türk olarak  birçok kişiye elimden geldiğince yardım etmeye çalışıyorum. Çalışma şartlarımız genel olarak iyi, devlet tarafından sağlanan, her kişiye özel, bilgisayar ve ofis bulunmakta.

Çalıştığımız bölüme bağlı olarak zorluklar ve sorumluluklar tabii ki de artıyor, fakat daha çok azim ve çalışma isteği ile üstesinden gelebiliyoruz çok şükür” diyerek çalıştığı kurum ve görevi hakkında kısa bir bilgi verdi.

“Çalışan kadın demek, iki işverenli, iki mesaili ve dört vardiyalı (ev, iş, çocuk, eş) bir işçidir”

Çalıştığı kurumda kendisinden önce başka Türk çalışan olmadığını anlatan Elvan Nanuş Ali, “Çalıştığım kurumda ben işe başlayana kadar Türk çalışan yoktu maalesef. Ben ilk Türk olarak işe başladım, işe çabuk adapte oldum, diğer iş arkadaşlarım da sıcaklık gösterdi o konuda. Benden sonra iki Türk daha işe başladı, onlardan biri de eşim olur aynı zamanda. Toplamda bu kurumda çalışan üç Türk var ve herkesin bize karşı tutumu çok iyi” diyerek, bir kadın olarak çalışmanın avantajları ve zorlukları hakkında şunları dile getirdi: “Çalışan bir kadın olmak, kendi ayaklarının üzerinde durmak, aile bütçesine katkıda bulunmak ve aynı zamanda üretken bir insan olmak, özgüven sahibi olmak demektir. Çalışan kadın demek, iki işverenli, iki mesaili ve dört vardiyalı (ev, iş, çocuk, eş) bir işçidir.

 Kadının iş hayatına katılmasının hem yararları, hem avantajları, hem de zorlukları tabii ki de var. Avantaj olarak aile bütçesine katkı sağlamak, tüm halka yardımda bulunmak, bir kadın olarak sosyalleşmek, yeni çevre edinmek yani kısaca konfor alanından çıkıp yeni şeyler öğrenmek ve kendini geliştirmek çalışmanın iyi yanlarıdır bana göre. Çalışmanın zorlukları ise çalışan kadın olmanın yanı sıra çalışan bir anne olmak. Bu yüzden çoğu kadın hem annelik, hem ev hanımı rolleri nedeniyle çalışamamakta çünkü hem iş yaşamı, hem ev işleri hem de çocuklardan uzun zaman ayrı kalmak çalışan bir anne için hem üzücü hem de yorucu şeyler. Fakat topluma faydalı şeyler yapmak ve faydalı birer birey olmak çalışmanın en önemli yanıdır bana göre.”

 

 “Çalıştığım kurumda ayrımcılık yapılmaksızın tüm halka yardım sağlanıyor”

Sosyal hizmetlerin Türk çocuklarına, Türk toplumuna da ayrımcılık yapmaksızın destek ve yardımlarını devam ettirdiğini ifade eden Elvan hanım, “Sosyal hizmetlere ihtiyacı olan Türk halkının sayısı bazı durumlara ve bulundukları bölgeye göre değişiyor. Kırsal kesimlerde yaşayan halk kentsel kesimde yaşayanlara kıyasla yardıma ve desteğe daha çok ihtiyaç duymakta. Yardıma gerçekten ihtiyacı olan herkese hem devlet hem de çalışanlar olarak destek sağlamaya çalışıyoruz.

Çalıştığım kurumda hiçbir şekilde ayrımcılık yapılmaksızın tüm halka yardım sağlanıyor, konu din, dil, cinsiyet farkı yapılmadan adaletli ve eşit bir şekilde. Yani söylemek istediğim dine, dile, ırka, cinsiyete bakılmadan istediğimiz her alanda faaliyet gösterebiliyoruz” dedi.

Elvan Nanuş Ali, konuşmasının devamında, “Hem çalışan kadın, hem de çalışan bir anne olmaktan gurur duyduğumu belirtmek isterim sizlere. Çalışmanın zorlukları olsa da sabır, azim ve elimizden geldiğince planlı bir hayat sürdürerek hem ailemize, hem de işimizde başarılı birer kadın olarak bunların üstesinden gelebileceğimizi düşünüyorum, yani belirtmek istediğim şey yüce kitabimiz Kur’an-ı Kerim’de (İnşirah suresi, 5. Ayette) belirttiği gibi “Her zorlukla beraber elbette bir kolaylık vardır” diyerek sözlerini tamamladı.