Balkan ülkelerindeki edebiyat müfredatlarında Osmanlı imgesinin karşılaştırmasını yaparak, kapsamlı bir çalışmayı ortaya koyan Aylin Karahasan, bu alanda başlatmış olduğu çalışmalarını doktora eğitimiyle tamamladı.

Üsküp Aziz Kiril ve Metodiy Üniversitesi, Filoloji Fakültesi’nde, “Tarih ve Roman: Balkan Ülkelerinde (Makedonya, Sırbistan, Bosna ve Bulgaristan) Edebiyat Müfredatlarında Osmanlı İmgesinin Karşılaştırması” konulu doktora tezini savunan Aylin Karahasan, doktorlar kervanına katılmış oldu.

Geçtiğimiz gün doktor ünvanını almaya hak kazanan Aylin Karahasan, hem İngiliz Dili ve Edebiyatı hem de Türk Dili ve Edebiyatı bölümlerinden mezun oldu. Bu iki bölümü paralel olarak tamamladı. Ardından yüksek lisans eğitimini Genel ve Karşılaştırmalı Edebiyat alanında yaptı. Çok dilli ve çok kültürlü bir perspektifle edebiyatı yorumlamak, hem akademik hem de kişisel gelişimi açısından her zaman önceliği oldu. Akademik çalışmalarının yanı sıra lise düzeyinde öğretmenlik de yapıyor.

“Bu süreç beni hem bilimsel hem de kişisel anlamda olgunlaştırdı”

Tez savunmasını başarıyla tamamlamanın büyük bir gurur ve mutluluk kaynağı olduğunu ifade eden Karahasan, “Yıllar süren yoğun araştırmalar, analizler ve karşılaştırmaların ardından çalışmalarımın akademik anlamda takdir görmesi, bana sadece bir rahatlama değil aynı zamanda yeni sorumluluklar da getirdi. Bu süreç beni hem bilimsel hem de kişisel anlamda olgunlaştırdı” dedi.

“Bu konuyu seçmemdeki en büyük etken, Osmanlı mirasına duyduğum akademik ilgiydi”

Doktora tezinin, “Tarih ve Roman: Balkan Ülkelerinde (Makedonya, Sırbistan, Bosna ve Bulgaristan) Edebiyat Müfredatlarında Osmanlı İmgesinin Karşılaştırması” başlığını taşıdığını söyleyen Aylin Karahasan, tez sürecini şöyle anlattı:

“Bu konuyu seçmemdeki en büyük etken, hem Osmanlı mirasına duyduğum akademik ilgi hem de Balkan coğrafyasının çok katmanlı tarihsel yapısının bugünün eğitim sistemlerinde ve edebi müfredatlarında nasıl yankı bulduğunu keşfetme arzumdu. Çalışmamın teorik boyutunu oluşturan edebi ve müfredat analizlerinin yanı sıra, araştırmalarımı sahada, doğrudan öğrencilere dokunarak yürüttüm. Makedonya dışında, Bosna Hersek, Sırbistan ve Bulgaristan’ı bizzat ziyaret ettim. Bu ülkelerdeki ilkokul ve lise düzeyindeki öğrencilerle birebir anket çalışmaları gerçekleştirdim. Amacım, sadece ders kitaplarında Osmanlı imgesinin nasıl sunulduğunu değil, bu imgenin genç nesiller tarafından nasıl algılandığını da anlamaktı.

Anket sonuçları, tezimin en canlı ve dikkat çekici yönlerinden birini oluşturdu. Öğrencilerin verdiği samimi ve çeşitli yanıtlar, ülkeler arasındaki tarihsel hafızanın ne denli farklı şekillendiğini gözler önüne serdi. Teorik çerçevemi bu saha verileriyle destekleyerek, yalnızca kitap üzerinden değil, yaşayan hafıza üzerinden de bir analiz yapmış oldum. Tez danışmanım Prof. Dr. Slavica Srbinovska bu çalışmanın disiplinlerarası doğasını destekleyerek bana büyük özgürlük tanıdı. Komisyon üyeleri saygıdeğer Prof.Dr. Maja Bojacievska, Prof. Dr. Vesna Moysova Çepișevska, Prof. Dr.Osman Emin ve Prof.Dr. Mariya  Gyorgieva Dimova da özellikle yöntemsel yaklaşımımı çok değerli buldular.

Bu süreçte edindiğim deneyimler, yalnızca akademik değil, insani anlamda da beni derinden etkiledi. Farklı dillerde, farklı eğitim sistemlerinde yetişen gençlerle doğrudan temas kurmak, bana çok daha bütüncül bir bakış açısı kazandırdı” dedi.

“Öncelikli hedefim, doktora tezimde elde ettiğim verileri genişleterek bir kitap çalışmasına dönüştürmektir”

Bundan sonraki akademik planlarından da söz eden Karahasan, “Öncelikli hedefim, doktora tezimde elde ettiğim verileri genişleterek bir kitap çalışmasına dönüştürmek ve bu çalışmayı Balkan edebiyatları, kültürel hafıza ve tarih eğitimi alanlarında yapılacak yeni araştırmalar için kaynak haline getirmektir. Uzun vadede ise yurtdışında araştırma projelerinde yer almak ve çok dilli eğitimi destekleyen akademik programlarda görev almak istiyorum” ifadelerine yer verdi.

“Akademik yolculuk zaman zaman zorlu olabilir ama inanç ve disiplinle aşılmayacak engel yoktur”

Aylin Karahasan konuşmasının devamında, “Tezim, Balkanlarda ortak bir tarihsel geçmişe sahip toplumların, bu geçmişi nasıl yorumladığını ve özellikle genç nesillere nasıl aktardığını anlamaya katkı sağlayacak. Eğitim, sadece bilgi vermek değil aynı zamanda bakış açısı kazandırmaktır. Bu bağlamda, gençlere tavsiyem şu: merak edin, araştırın ve sorgulamaktan korkmayın. Akademik yolculuk zaman zaman zorlu olabilir ama inanç ve disiplinle aşılmayacak engel yoktur.

Bu süreçte beni destekleyen hocalarıma, aileme ve arkadaşlarıma sonsuz teşekkür ederim. Tez sadece bir akademik çalışma değil; aynı zamanda bir yolculuk, bir arayış, bir olgunlaşma süreciydi. Akademide üretmeye, paylaşmaya ve sorgulamaya devam edeceğim. Umarım bu çalışmam, hem edebiyat, hem tarih, hem de eğitim alanında yeni tartışmalara ve projelere vesile olur” diyerek sözlerini tamamladı.